Modern dünyanın handikaplarından kaçış noktamızdır avamlık
çoğu zaman. Çağdaş yaşamın yüklediği anlamsız ama sürekli takınmamız gereken
seçkin halet-i ruhiyeden sıkılıp atarız kendimizi avamın pejmürdeliğine. Kimi
zaman yorgun düşmüş oluruz kimi zaman sıkılmışızdır. Sebeplerimiz farklı olsa
da buluşma noktamız belli.
Toplumsal statülerimiz sahibi olduğumuz metaların gücüne
bağlandığı günden itibaren, kendimizi temsil etmemizin aracı oldu havas şeyler.
Ve şeylerin metalaşması izledi bunu günbegün. Şimdi mekânların metalaşması
konuşuluyor. İş böyle olunca da modern dünyanın yüklerinden kaçış alanı olan o
gösterişsiz, seçkin dışı mekânlarımızı yitirir olduk.
Zamanın İzmit’inde kapısını arşınladığım nice mekân bu
geçişe meydan okuyamamış bir, bir yok olmuş. Şimdi kent ortasında egzoz
dumanında kaldırımda oturuyor kent entelijensiyası. Statüsel bir ayrım oluşmuş
kimse fark etmeden. Entelijensiya mensupları egzoz dumanı eşliğinde
“Latte”lerini yudumlarken bizim gibi bir kaçışın yolcuları belediye eli ile
inşa edilmiş lakin avamlıktan uzak mekânları mesken tutar olmuş.
Yaşantısal farklılıklarda oluşturmuşuz elbette bu
arada. Eskinin o salaş yaşam tarzı
şimdilerde kendini zapturapt edilmiş bedenlere bırakmış. Kafanızı nereye
çevirseniz maskülen erkekler, nereye çevirseniz 0 beden bayanlar. Geçmişin
salaşlığının yarattığı boş zamanda zihnimizi yorabilirken dünyanın
devinimlerine, şimdilerde dünyamız kıyafetimizin metasal değeri ve bedenimizin
ölçüleri ile sınırlanmış.
Apolitize ediyor her birimizi havas yaşam tarzı. Ya çoğumuz
yeni metasal statülerin tozpembe getirilerinden fark etmiyoruz ya da ciddi
anlamda bir yozlaşma içerisindeyiz. Batının yaşam tarzına entegre ederken
kendimizi aynı batının bilgi diyalektiğinden yoksun bırakılıyoruz. Ve yahut
günah keçisi aramaya hacet yok bizzat kendimiz yapıyoruz bunu.
Son tahlilde tavanlarından örümcek sarkan tahta sandalyeli
mekanlardan deri koltuklu “elitist” mekanlara ve yine son tahlilde doyasıya
Nazımdan konuşulabilen, memleketin tozu attırılan masalardan, tek konusu kimin
ne giydiği nerede kiminle oturduğu olan pespaye muhabbetlere fütursuz bir
yürüyüş içerisindeyiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder